Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (EBSAM) hazırladığı “Eğitime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme” raporumuz açıklandı. Ankara’da gerçekleştirilen bir panelle kamuoyuyla paylaştığımız raporumuz, MEB, ÖSYM, TÜİK gibi kuruluşlar tarafından yayınlanan açık veriler ile OECD’nin her yıl yayınladığı Bir Bakışta Eğitim, TIMSS ve PISA verileri kullanılarak eğitim alanındaki gelişmelere güncel bir bakış getirdiği gibi geleceğe yönelik projeksiyonlara da yer veriyor. ‘Eğitime Bakış 2017’ raporunda, her bir gösterge analiz edilirken, veriler imkân verdiği ölçüde, yıllara, cinsiyete, bölgelere ve illere, öğrenim düzeyi ve eğitim kademesine göre incelenmiş ve bazı veriler uluslararası verilerle karşılaştırılmış.
Eğitim-Bir-Sen’in akademik sendikacılığının yanına bile yaklaşamayan bazı sendikaların yöneticileri, görünen o ki, bu alandaki yetersizliklerinin yanında cehaletini de ortaya koyuyor Kamu-Sen Kocaeli il temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen şube başkanı, Eğitim-Bir-Sen’in hazırladığı raporda bahsi geçen ve Genel Başkanımız Ali Yalçın tarafından basın toplantısında dile getirilen “satın alam gücü paritesine göre mesleğe yeni başlayan öğretmenin yıllık kazancı 27 bin dolar” ifadesini, “satın alma gücü paritesi”ni bilmediği için olacak ki kendince eleştirmiş. Kamu-Sen il temsilcisi göre “Eğitim-Bir-Sen göreve yeni başlamış bir öğretmenin alım gücünün aylık 8.500 TL olduğunu söylüyor.”
Satın alma gücü paritesini bilmediği açıkça belli olduğu gibi, OECD’nin her yıl yayımladığı “Education At A Glance” raporlarından da bihaber görünen eğitim(!) sendikası yöneticisi, sendikacılığında ve eğitimciliğinde gerçekçi olsaydı, eleştirdiğini zannettiği verinin OECD’nin 2017 raporundan alındığını, buna göre mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin ücretlerinin OECD ülkeleri arasında karşılaştırmaya elverişlilik açısından “satın alam gücü paritesi”ne göre hesaplandığını görecekti.
Bu durum, ön yargılı, olaylara ideolojik bakan, rakip gördüğü kişi ve kurumları karalamak için fırsat kollayan zihniyet için ilk değildir. Üretmek, sorunlara çözüm bulmak gibi bir derdi olmayan, ‘çamur at izi kalsın’ anlayışıyla hareket eden bu iflah olmaz zevata söyleyecek fazla sözüm yok. Anlaşılan o ki, malum sendikanın genel merkezinin bazı başkanlarını hizmet içi eğitime alması sendikacılığın geleceği açısından elzem görünüyor.
Nitekim bir sendikacı açısından affedilmez görünen hataya tepkiler gecikmedi. Prof. Dr. Mete Gündoğan, sosyal medya hesabından “satın alma paritesinin ne olduğunu bile bilmeden yapılan eleştiriler trajikomik oluyor. Ayıp oluyor! Raporda bazı ücret rakamları Satın Alma Paritesine göre takdim edilmiş. Bu gayet doğal bir ölçek tercihidir. Teknik bir ifadedir. Ancak sırf eleştirmek için bu teknik ifadeyi gerçek rakam olarak algılayıp yorumlamak bilmezlikten öte bir şey olsa gerek :)” şeklinde bir paylaşımla tepki gösterdi.
Anlaşılan, bazı eğitim sendikalarının yöneticilerinin eğitime ihtiyacı var, belki sonrasında Eğitime Bakış 2017’nin seviyesine erişebilir bir hizmet üretebilirler.
Şahin Yaşlık
Eğitim-Bir-Sen Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı
